Hüzün, hepimizin zaman zaman deneyimlediği evrensel bir duygudur. Sevdiğimiz birinin kaybı, bir ilişkinin sona ermesi veya hayal kırıklığı gibi birçok şeyden kaynaklanabilir. Neyse ki, bu zor duyguları ifade etmemize yardımcı olacak birçok kelime ve deyim var, özellikle de İngilizce konuşuyorsanız.

İngilizce’de Hüzün İfade Eden 10 Kelime

İşte üzüntüyü ifade etmek için kullanabileceğiniz 10 kelime


Sad

En yaygın ve çok yönlü kelimelerden biridir. Hafif bir üzüntüden derin bir keder duygusuna kadar çeşitli duyguları ifade etmek için kullanılabilir.

Örnek

I felt sad when my dog died.
(Köpeğim öldüğünde çok üzüldüm.)


Sorrow

Daha derin ve kalıcı bir üzüntü duygusunu ifade etmek için kullanılır. Genellikle bir kayıp veya hayal kırıklığı ile ilişkilidir.

Örnek

She was filled with sorrow after losing her mother.
(Annesini kaybettikten sonra keder içindeydi.)


Grief

Genellikle bir sevdiğinizin ölümüyle ilişkilendirilen yoğun bir üzüntü ve keder duygusudur.

Örnek

He was overcome with grief after his father’s passing.
(Babasının ölümünden sonra keder içinde boğulmuştu.)


Melancholy

Bir hüzün ve umutsuzluk duygusu ifade eder. Genellikle tefekkür ve yalnızlıkla ilişkilendirilir.

Örnek

The melancholic tune filled the room.
(Melankolik melodi odayı doldurdu.)


Heartache

Kalp ağrısı veya üzüntü duygusudur. Genellikle bir kalp kırıklığı veya hayal kırıklığı ile ilişkilidir.

Örnek

The heartache never truly goes away.
(Kalp ağrısı asla tam olarak geçmez.)


Misery

Yoğun mutsuzluk ve ıstırap duygusudur. Genellikle fakirlik, hastalık veya diğer zorluklarla ilişkilendirilir.

Örnek

The war caused widespread misery.
(Savaş yaygın sefalet yarattı.)


Desolation

Yıkım ve terk edilmişlik duygusudur. Genellikle doğal afetler veya savaşlarla ilişkilendirilir.

Örnek

The earthquake left a scene of desolation.
(Deprem, yıkım izleri bıraktı.)


Despair

Umutsuzluk ve umutsuzluk duygusudur. Genellikle bir çıkış yolu olmadığına dair bir inançla ilişkilendirilir.

Örnek

He was filled with despair after losing his job.
(İşini kaybettikten sonra umutsuzluğa kapıldı.)


Anguish

Şiddetli zihinsel veya duygusal acıdır. Genellikle işkence veya travma ile ilişkilendirilir.

Örnek

The victims of the torture suffered immense anguish.
(İşkence mağdurları büyük bir ıstırap yaşadılar.)


Longing

Bir şeye veya birine duyulan yoğun bir özlemdir. Genellikle kayıp veya ayrılık ile ilişkilendirilir.

Örnek

She felt a longing for her childhood home.
(Çocukluk evine büyük bir özlem duydu.)


Bu kelimelerin ve deyimlerin her birinin kendine özgü bir nüansı ve kullanımı olduğunu unutmayın. Duygularınızı en iyi şekilde ifade etmek için doğru kelimeyi seçmek önemlidir.

Hüzün duyuyorsanız, duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin.