“Another” kelimesi “/əˈnʌðər/”şeklinde telaffuz edilir.

A1 Determiner, Pronoun (Belirteç, Zamir)	Another (Bir başka)
English Meaning (İngilizce Anlamı)	An extra; an extra thing or person
Turkish Meaning (Türkçe Anlamı)	Fazladan; fazladan bir şey veya kişi

Example Sentences (Örnek Cümleler)

Positive (Olumlu)	I would love to try another slice of cake. (Bir dilim daha kek denemek isterim.)
Negative (Olumsuz)	I don’t want another piece of candy, thanks. (Bir parça daha şeker istemiyorum, teşekkürler.)
Question (Soru)	Have you seen another movie by this director? (Bu yönetmenin başka bir filmini izlediniz mi?)

Synonyms and Antonyms (Eş Anlamlılar ve Zıt Anlamlılar)

Synonyms (Eş Anlamlılar)	Different, Additional, Alternative
Antonyms (Zıt Anlamlılar)	Same, Identical, Unchanged

Tenses Examples (Zamanlara Göre Örnekler)  

Simple Present Tense

📌 do/does + V1

She reads one book and then starts another.
(Bir kitap okuyor ve sonra başka bir kitaba başlıyor.)

Simple Past Tense

📌 did + V2

He finished one project and then started another.
(Bir projeyi bitirdi ve sonra başka bir projeye başladı.)

Simple Future Tense

📌 will + V1

I will buy another one if this doesn’t work.
(Bu işe yaramazsa başka bir tane alacağım.)

Simple Present Continuous Tense

📌 am/is/are + (V+ing)

She is looking for another job.
(Başka bir iş arıyor.)

Simple Past Continuous Tense

📌 was/were + (V+ing)

He was searching for another solution.
(Başka bir çözüm arıyordu.)

Simple Future Continuous Tense

📌 will be + (V+ing)

By this time tomorrow, they will be looking for another place to stay.
(Yarın bu saatlerde kalacak başka bir yer arıyor olacaklar.)

Present Perfect Tense

📌 have/has +V3

I have already seen this movie, let’s watch another.
(Bu filmi zaten izlemiştim, bir tane daha izleyelim.)

Past Perfect Tense

📌 had + V3

She had already eaten one cookie, so she didn’t want another.
(Zaten bir kurabiye yemişti, o yüzden bir tane daha istemedi.)

Future Perfect Tense

📌 will +have+V3

They will have completed one project and started another by next month.
(Önümüzdeki aya kadar bir projeyi tamamlamış ve diğerine başlamış olacaklar.)

Present Perfect Continuous Tense

📌 have/has + been + (V+ing)

He has been trying to find another way to solve the problem.
(Sorunu çözmek için başka bir yol bulmaya çalışıyor.)

Past Perfect Continuous Tense

📌 had + been + (V+ing)

She had been looking for another job for months before she found one.
(Bir iş bulana kadar aylarca başka bir iş aramıştı.)

Future Perfect Continuous Tense

📌 will + have + been + (V+ing)

By next year, they will have been living in another country for five years.
(Gelecek yıla kadar, beş yıldır başka bir ülkede yaşıyor olacaklar.)