About” kelimesi “/əˈbaʊt/”şeklinde telaffuz edilir.

A1
Preposition (Edat)
About (Hakkında)
English Meaning
(İngilizce Anlamı)
On the subject of somebody or something; in relation to somebody or something
Turkish Meaning
(Türkçe Anlamı)
Biri veya bir şey hakkında; biri veya bir şeyle ilgili olarak
About Meaning Table

Example Sentences (Örnek Cümleler)

Positive (Olumlu)I am feeling positive about the outcome of the project. (Projenin sonucu konusunda kendimi olumlu hissediyorum.)
Negative (Olumsuz)I can’t think of anything negative to say about her performance.(Performansı hakkında söyleyecek olumsuz bir şey bulamıyorum.)
Question (Soru)Do you have any negative feedback about the new software update? (Yeni yazılım güncellemesi hakkında herhangi bir olumsuz geri bildiriminiz var mı?)
About Sentences Table

Synonyms and Antonyms (Eş Anlamlılar ve Zıt Anlamlılar)

Synonyms
(Eş Anlamlılar)
Regarding, Concerning, Pertaining to, On the subject of
Antonyms
(Zıt Anlamlılar)
Unrelated, Irrelevant, Inconsequential
About Synonyms and Antonyms Table

Tenses Examples (Zamanlara Göre Örnekler)

She writes about her travels in her blog.
(Seyahatleri hakkında blogunda yazıyor.)

He wrote about his childhood in his autobiography.
(Otobiyografisinde çocukluğu hakkında yazmıştır.)

She will write about her experiences in her new book.
(Yaşadıklarını yeni kitabında kaleme alacak.)

He is talking about his future plans.
(Gelecek planları hakkında konuşuyor.)

She was talking about her job when I called her.
(Onu aradığımda işi hakkında konuşuyordu.)

He will be talking about his research at the conference.
(Konferansta araştırması hakkında konuşacak.)

She has written about her volunteer work in the community.
(Toplumdaki gönüllü çalışmaları hakkında yazmıştır.)

He had talked about his concerns before the meeting.
(Toplantıdan önce endişeleri hakkında konuşmuştu.)

She will have written about her travels by the time she turns 30.
(Otuz yaşına geldiğinde seyahatleri hakkında yazmış olacak.)

He has been talking about his hobbies all day.
(Bütün gün hobilerinden bahsedip durdu.)

He had been talking about his travels for a long time before he realized the time.
(Zamanın farkına varana kadar uzun bir süre seyahatlerinden bahsetmişti.)

She will have been writing about her adventures for a year by next month.
(Önümüzdeki ay itibariyle bir yıldır maceralarını yazıyor olacak.)