Table of Contents
Before kelimesi ne anlama geliyor? “Before ” kelimesi Türkçe’de “Önce” anlamına gelmektedir. “Before ” kelimesi “/bɪˈfɔːr/” şeklinde telaffuz edilir. “Before ” kelimesinin İngilizce açıklaması “Sooner than someone or something else” olarak tanımlanabilir. “Before ” kelimesinin seviyesi A1 (Beginner) seviyesidir.
| A1 Preposition (Edat) | Before (Önce) |
| English Meaning (İngilizce Anlamı) | Sooner than someone or something else |
| Turkish Meaning (Türkçe Anlamı) | Birinden veya başka bir şeyden daha erken |
Example Sentences (Örnek Cümleler)
| Positive (Olumlu) | I had never seen such a beautiful sunset before. (Daha önce hiç bu kadar güzel bir gün batımı görmemiştim.) |
| Negative (Olumsuz) | She didn’t eat sushi before, but now she loves it. (Daha önce suşi yemiyordu ama şimdi bayılıyor.) |
| Question (Soru) | Have you ever traveled to Europe before? (Daha önce hiç Avrupa’ya seyahat ettiniz mi?) |
Synonyms and Antonyms (Eş Anlamlılar ve Zıt Anlamlılar)
| Synonyms (Eş Anlamlılar) | Prior to, Preceding, Earlier, Formerly, Ahead of |
| Antonyms (Zıt Anlamlılar) | After, Later, Following, Subsequent, Behind |
Tenses Examples (Zamanlara Göre Örnekler)
Before Simple Present Tense Örneği
📌 do/does + V1
She always arrives before the meeting starts.
(Her zaman toplantı başlamadan önce gelir.)
Before Simple Past Tense Örneği
📌 did + V2
She finished her work before the deadline.
(İşini son teslim tarihinden önce bitirdi.)
Before Simple Future Tense Örneği
📌 will + V1
They will arrive before the party begins.
(Parti başlamadan önce gelecekler.)
Before Simple Present Continuous Tense Örneği
📌 am/is/are + (V+ing)
She is always running late before important events.
(Önemli etkinliklerden önce hep geç kalır.)
Before Simple Past Continuous Tense Örneği
📌 was/were + (V+ing)
She was studying before the exam.
(Sınavdan önce ders çalışıyordu.)
Before Simple Future Continuous Tense Örneği
📌 will be + (V+ing)
By this time tomorrow, I will be packing before the trip.
(Yarın bu saatlerde, yolculuktan önce toparlanıyor olacağım.)
Before Present Perfect Tense Örneği
📌 have/has +V3
She has never been late before.
(Daha önce hiç geç kalmamıştı.)
Before Past Perfect Tense Örneği
📌 had + V3
They had finished their lunch before the guests came.
(Konuklar gelmeden önce öğle yemeklerini bitirmişlerdi.)
Before Future Perfect Tense Örneği
📌 will +have+V3
By the time you get there, she will have left before you arrive.
(Sen oraya vardığında, o sen gelmeden gitmiş olacak.)
Before Present Perfect Continuous Tense
📌 have/has + been + (V+ing)
She has been waiting for you before the show.
(Gösteriden önce seni bekliyordu.)
Before Past Perfect Continuous Tense Örneği
📌 had + been + (V+ing)
She had been working before she took a break.
(Ara vermeden önce çalışıyordu.)
Before Future Perfect Continuous Tense Örneği
📌 will + have + been + (V+ing)
By this time next week, I will have been working before the event.
(Gelecek hafta bu saatlerde, etkinlikten önce çalışıyor olacağım.)
